Bir Osmanlı subayı ve Fransız kadının aşk hikâyesi: Madam Murat'ın Evi
Milas'ın tam kalbinde, bir aşkın hatırası hâlâ yaşıyor! Osmanlı subayı Murat Salih Menteşe'nin, Fransız eşi Suzanne için inşa ettirdiği Madam Murat'ın Evi, sadece bir konak değil, zamana direnen bir sevdanın simgesi. Avrupa tarzı mimarisi ve içindeki aşk hikâyesiyle bu yapı, Milas'ın en özel miraslarından biri. Peki, bu evin içinde yaşananlar, ardında bıraktığı izler ve bugün hâlâ anlatılan efsaneler neler? İşte Madam Murat'ın Evi'nin bilinmeyen hikâyesi…
Milas’ta Bir Aşkın İzleri: Madam Murat’ın Evi ve Hikâyesi
Milas’ın tam kalbinde, zamanın bile silemediği bir aşkın hatırası saklı… Madam Murat’ın Evi, sadece mimarisiyle değil, ardındaki derin hikâyesiyle de Milas’ın en özel yapılarından biri. Bir Osmanlı subayı ve Fransız bir kadının aşkını simgeleyen bu konak, neredeyse bir asırdır ayakta. Milaslıların “Madam Murat” olarak andığı Marie Suzanne Menteşe, Fransa’dan gelip bu konakta yaşadı, kültürel mirasını burada yaşattı ve eşinin ona duyduğu büyük aşkla anıldı.
Bugün bu konak Milas’ın en ilginç yapılarından biri olarak kültürel miras statüsünde korunmaya devam ediyor. Ama belki de en ilginci, bu evin sadece taş duvarlardan ibaret olmaması… Onu var eden, içinde yaşanan büyük aşk ve Milas halkının ona kattığı anlam. İşte Madam Murat’ın Evi’nin geçmişten bugüne uzanan hikâyesi…
Suzanne ve Murat’ın Aşkı: Paris’ten Milas’a Uzanan Yolculuk
1900’lerin başında Osmanlı subayı Murat Salih Menteşe, Paris’te sürgündeydi. İkinci Abdülhamid’in yönetimine karşı olduğu için ordudan ayrılan genç subay, Paris’te Suzanne Dugenny adında genç bir Fransız kadınla tanıştı. Aralarındaki aşk öylesine büyük oldu ki, Murat Bey onunla evlenmek için ailesinden izin almak zorunda kaldı. 1908’de Paris’te evlenen çift, daha sonra Milas’a taşınarak yeni bir hayat kurdu.
Suzanne Hanım, doğup büyüdüğü Paris’ten uzak, Anadolu’nun bir kasabasında yaşamaya başladı. Ancak eşi ona Paris’te alıştığı hayatı unutturmamak için bir söz vermişti: “Sana kendini Paris’te gibi hissettirecek bir ev yaptıracağım.” İşte o ev, yıllar sonra Milas halkının “Madam Murat’ın Evi” olarak anacağı yapı oldu.
Macar Mimarı Tarafından İnşa Edilen Avrupa Tarzı Bir Konak
Murat Salih Menteşe, eşine verdiği sözü tuttu ve 1920’lerde Macar mimar Pier Kubin’e bu evi yaptırdı. Ev, Milas’ın geleneksel mimarisinden çok farklıydı. Orta Avrupa tarzında inşa edilen villa, yüksek tavanları, büyük pencereleri ve detaylı süslemeleriyle dikkat çekiyordu. Mobilyalar bile Fransa’dan getirtilmişti.
Milas halkı için böylesine batı tarzında bir yapı görmek alışılmadık bir durumdu. Bu yüzden zamanla ev halk arasında ünlendi ve “Madam Murat’ın Evi” adıyla anılmaya başlandı.
Milas’ta Batı Kültürünü Yaşatan Kadın: Madam Murat
Milas halkı, Fransız bir kadının kasabaya alışmasını merakla izliyordu. Ancak Suzanne Hanım kısa sürede Milas’a uyum sağladı. Genç kızlara Fransızca ve piyano dersleri vererek kasabanın eğitimine katkı sağladı. Milaslı terzilere Avrupa modasını öğretti, Fransız dergilerini paylaştı.
Ancak en çok hatırlanan şey, onun zarafeti ve eşine duyduğu büyük sevgiydi. Halk arasında anlatılan bir efsaneye göre, Suzanne Hanım hayatının sonuna kadar Murat Bey’in her sabah içtiği kahveyi kendi elleriyle hazırlardı. Bu, Milaslılar için bir sadakat ve aşk göstergesiydi.
Bugün Madam Murat’ın Evi Ne Durumda?
Bugün Madam Murat’ın Evi, Menteşe ailesinin özel mülkü olarak korunuyor. Ancak zamanla bakımsız kaldığı için dış cephesinde bozulmalar ve çatlaklar oluşmuş durumda. Bina, kültürel miras olarak tescillendiğinden yıkılması mümkün değil.
Bölge halkı ve tarih meraklıları, evin restore edilerek bir müzeye veya kültürel mekâna dönüştürülmesini istiyor. Ali Osman Menteşe (Madam Murat’ın torunu), evin tarihî belgelerle korunması gerektiğini söylüyor. Ancak şu an için ev sadece dışarıdan görülebiliyor ve ziyarete açık değil.
Bir Efsanenin Yaşayan Anıtı: Madam Murat’ın Evi ve Ölümsüz Aşk
Bugün bu ev sadece bir yapı değil, içinde yaşanan büyük aşkın da sembolü. Milas’ın geçmişinde unutulmaz izler bırakan Madam Murat ve Murat Salih Menteşe, bu konakta yaşadıkları aşklarıyla Milas halkının hafızasında yer etti.
Milas’tan geçen ziyaretçiler, hâlâ bu evin önünde durup “İşte gerçek bir aşk hikâyesinin yaşandığı yer” diyor. Bazen bir ev, sadece taş duvarlardan değil, içinde yaşanan hikâyelerden oluşur…