Güvercinlik’te geçirdiği kazada felç kalan Ezgi, gözyaşları içerisinde adalet istedi
Güvercinlik’e tatile gelen NATO görevlisi ABD’li helikopter teknisyeninin kullandığı otomobilin çarpması sonucu felç kalan 20 yaşındaki Ezgi Aydındağ’ın davası devam ediyor. ABD’li R.T.’nin yargılandığı 4’üncü duruşmada karar çıkmadı.
Güvercinlik'e tatile gelen NATO görevlisi ABD'li helikopter teknisyeninin kullandığı otomobilin çarpması sonucu felç kalan 20 yaşındaki Ezgi Aydındağ'ın davası devam ediyor. ABD'li R.T.'nin yargılandığı 4'üncü duruşmada karar çıkmadı.
Kaza, 1 Temmuz 2021 günü meydana geldi. NATO'da helikopter teknisyeni olarak görevli ABD vatandaşı R.T., Ankara'daki görevinin sona ermesinin ardından Bodrum'a tatile geldi. Şahsın kullandığı otomobil, Güvercinlik'te yaya geçidinde o dönem 19 yaşında olan Ezgi Aydındağ'a çarparak genç kızın felç kalmasına neden olmuştu. Ağır ameliyatlar geçiren Ezgi, uzun bir tedavi ve rehabilitasyon dönemi geçirdi. ABD vatandaşı R.T., ise ifadesinin ardından serbest kaldı. Şahıs, süreç boyunca da tutuksuz yargılandı.
R.T.'nin muhtemel kast ve yaralamadan yargılandığı davada bugün 4'üncü duruşma yapıldı. Bodrum 6'ıncı Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanığın yanı sıra Ezgi Aydındağ ile ailesi, yakınları ve taraf avukatlar katıldı. Duruşmada sanık R.T., kazadan dolayı üzgün olduğunu ve depresyona girdiğini dile getirerek beraatını talep ederken Ezgi Aydındağ ise sanığın psikolojik bunalımının sadece yurt dışına çıkamadığından dolayı olduğunu ifade ederek, sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti tarafından, Ezgi Aydındağ için İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan sağlık raporu ve sanığın Interpol Daire Başkanlığından adli sicil kaydı talep edildi. Sanığın adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağının devamına da hükmedilirken mahkeme 11 Nisan 2023 tarihine ertelendi.
Duruşma sonrası Ezgi ve ailesi gözyaşlarına hakim olamadı. Basın mensuplarına yaşadığı zorlukları ağlayarak anlatan Ezgi Aydındağ, şunları dile getirdi:
'Bir insan nasıl utanmadan benim yanımda ben depresyona girdim diyebilir. Ben daha dün intihar etmeyi düşündüm. Ben tek başıma intihar edebilecek bir lükste değilim. Sosyal medyada yapılan şeylerden dolayı mutsuz olduğunu ve tehdit aldığını söylüyor. Suçunu artık kabul etmiyor, ilk başlarda kabul etti ben kırmızı ışığı görmedim derken şimdi de ben kırmızı ışıkta geçmedim diye emin olabiliyor. Ben 19 yaşındaydım ama zararlarını karşılayacaktım dedi ve 1,5 sene geçti hiçbir şey yapmadı. Şimdi diyor ki benim adli kontrolümü kaldırın ben Ezgi'nin zararını karşılayacağım diyor. Buradan çıkıp gitmek için elinden gelen her şeyi yapıyor'
'Evimizi satıp hastanenin parasını ödedik'
Anne Fikriye Aydındağ ise sanığın hiçbir süreçte kendilerine destek vermediğini savunarak şöyle dedi:
'Kendilerini savundular adamı mağdur gösteriyorlar. Kasıt yok diyor, 140'la geçiyorsun fren izin yok telefonla ilgileniyorsun, nasıl böyle rahat davranıyorlar. Benim çocuğum ayağa kalkıp konuşamadı bile. Karar bekleniyordu ve duruşma yine ertelendi. Kızım devlet hastanesinde tedavi görürken 'siz özel hastaneye gidin ben destek olacağım' dedi. Özel hastaneye gittik. Ezgi aynı omurgadan ikinci kez ameliyat oldu. Bu ameliyattan sonra yüzde yüz yürüme garantisi verilmedi. Günde 3 serum bağlayarak hastaneden çıkmak zorunda kaldık. Kendi evimizi satıp hastanenin parasını ödedik. Bize sahip çıkmadı. Şimdi de diyor ben çalışayım Ezgi'ye bakayım. Sen ilk aylarda gelip yanımızda olmadın ben sana nasıl güveneceğim. Benim kızım şuan üniversitede olması gerekiyorken hastanelerde tedavi görüyor. Kızımın bütün ihtiyaçlarını ben gideriyorum'
'Bize maddi konuda hiçbir desteği olmadı'
Baba Hüseyin Aydındağ da sanığın kaza sırasında kırmızı ışık ihlali yaptığını ifade ederek şunları dile getirdi:
'Sanık burada mağduriyetinden bahsediyor. Depresyona girdim diyor. Ben çocuğuma baksın bakayım kendinin hangi mağduriyetini hakim karşısında ifade ediyor. Bilirkişi raporuna göre suçu 8'de 8 ve hala savunmasında ben kırmızı ışıkta geçmedim diyor. Raporu yazan bilirkişiler bu işi bilmiyor mu. Kızımın yüzde yüz haklı olduğu bir davada çektiği şu acıların ıstırabın karşısında adaleti hala sağlayamadık. Hala erteleniyor ve sanığın iyi halleri araştırılıyor. Bize maddi konuda hiçbir desteği olmadı. Bize nasıl oldunuz diye telefon bile etmiyor. Mağduriyetten ve kastı olmadığından bahsediyor. Madem kastın yok o zaman iyi niyeti göster ve ara sor. Biz 1,5 senedir hastane hastane dolaşıyoruz'
'Telefonum düşünce dikkatim dağıldı'
Sanık R.T. ise telefonu düşünce dikkatinin dağıldığını dile getirerek 'Seyir halinde ilerlerken telefon ayağımın dibine düştü. Sorumluluğumu kabul ediyorum kazadan sonra hemen durdum. Hızımı tam olarak hatırlamıyorum çünkü dikkatim dağılmıştı. Telefonu GPS için kullanıyordum. Alkollü değildim. Tedavi masrafları için 1 milyon liradan fazla para harcadım' dedi.