Gazetecilikteki Zorlu Sınav: Sansür ve Baskıya Rağmen Basının Mücadelesi

Özgür, bağımsız, çok sesli bir yazılı ve görsel basın, aynı zamanda demokrasimizin de en büyük güvencesidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Basın, bir milletin ortak sesidir” sözü de basının önemini ve üstlenilen büyük sorumluluğu ortaya koymaktadır.

Her yıl 24 Temmuz’da demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri olan, haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olan basınımızda sansürün kaldırılışını kutluyoruz.

Her ne kadar Türk basınından sansürün kaldırılmasını kutlasak da 115 yıldır baskı ve sansür devam etmekte, gazeteciler ve yayıncılar sansürün gölgesinde faaliyet göstermektedir. Gazetecilik belki de tarihin en güç döneminden geçiyor. Mesleğin çilekeş muhabirleri, foto muhabirleri, kameramanları, matbaacıları, grafikerleri ayakta kalma adına zorlu bir sınav veriyor. Psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet gazetecileri tehdit etmeye devam ediyor. Sansürün boyutu oto sansüre evriliyor. Gazeteciler ve yayıncılar sansür ve işsizlik arasında seçim yapmak zorunda bırakılıyor. Kamuoyunu bilgilendirme adına olayları izlerken kolluk kuvvetlerinden ya da göstericilerden de şiddet görüyor, hırpalanıyorlar. 

Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana tarafsız, özgür ve çok sesli gazeteciliği destekledik. Gerçekleştirdiğimiz basın toplantılarıyla, toplumumuzun doğru bilgiye ulaşması için gazetecilerimizle bir araya geldik. İlçemizde görev yapan gazetecilerimizle iletişimde olarak kentimizin sorunlarını çözüme kavuşturduk. Milas’ın çağdaş ve modern bir görünüme sahip olmasında ilçemizde görev yapan gazetecilerimizin katkısı büyüktür.

Bu duygu ve düşüncelerle başta ilçemizde görev yapan gazetecilerimiz ve yayıncılarımız olmak üzere tüm basın mensuplarının 24 Temmuz Basında Sansürün Kaldırılışının 115. Yıldönümü ve Basın Bayramı’nı kutluyor, gece-gündüz demeden, günün her saatinde, mesai kavramı gözetmeksizin büyük bir özveriyle çalışan tüm basın mensuplarına selam ve sevgilerimi iletiyorum.