Gerçek Mandıra Filozofu Milas'a Geldi

Dün akşam saatlerinde, kendi halinde bir gezgin olan Hasan Seyis, pedallarını Milas’ın tozlu yollarına çevirdi. 60 yıllık bir bisikletle, 1200 kilometrelik uzun ve meşakkatli bir yolculuğun ardından, 17 gün süren bir serüvenin hikayesini taşıyan bu 59 yaşındaki Trabzonlu gezgin, insanların yüzlerine gülücükler saçarken, içlerinde bir parça merak da bırakıyor.

Dün akşam saatlerinde, kendi halinde bir gezgin olan Hasan Seyis, pedallarını Milas’ın tozlu yollarına çevirdi. 60 yıllık bir bisikletle, 1200 kilometrelik uzun ve meşakkatli bir yolculuğun ardından, 17 gün süren bir serüvenin hikayesini taşıyan bu 59 yaşındaki Trabzonlu gezgin, insanların yüzlerine gülücükler saçarken, içlerinde bir parça merak da bırakıyor.

Hasan Bey, aslında çok da sıradan sayılamayacak biri. Adana’dan çıkıp yola, 60 yıllık bisikleti, yorgun ama hala diri bacakları ve yanında getirdiği rengarenk el yapımı bileklikler ile. O bileklikler, Seyis’in gittiği her şehirde kendi elleriyle yaptığı, yol masraflarını karşılamasına yardımcı olan küçük hazineler. Ancak onun için maddi değerinden çok daha fazlasını ifade ediyorlar: bağımsızlık, özgürlük ve tabii ki, yaşama dair bir tutku.

Bu yalnız gezgin, 40 senedir Türkiye’nin dört bir yanını karış karış geziyor. Belki de onun gerçek ‘evi’ o eski bisikleti ve yollar. Ama Seyis, yalnız bir gezgin olmanın yanı sıra, rasta saçlarını birer medeniyet belgesi gibi taşıyor. O saçlar, aynı zamanda Seyis’in yaşam felsefesinin de bir yansıması: Özgür, bağımsız ve doğayla iç içe.

Hayatını hiçbir zaman bir başkasıyla paylaşmamış Seyis, Evlenmeyi hiç düşünmemiş, düşünmediği bu yolculuğa yıllarını vermiş bir ‘evsiz filozof’ olarak, kalbinde ve zihninde biriktirdiği düşüncelerle, karşılaştığı insanlara farklı pencereler açıyor.

“Gittiğim şehirlerde bazen 15-20 gün kaldığım oluyor,” diyor Seyis ve ekliyor: “Ama Milas’ta sadece 1 gün kalacağım.” Belki de Seyis için duraklar, sadece fiziksel mekanlar değil, aynı zamanda insanlar, hikayeler ve deneyimlerle dolu olan anlar.

Hasan Seyis, yarın Bodrum’a pedal basacak ve oranın mavisiyle, huzurunu arayacak. Belki de yine birileriyle tanışacak, bilekliklerini satacak, ve yeni hikayeler edinecek. O eski bisiklet, onunla birlikte belki de yeni yollar keşfedecek, yeni hayatlar tanıyacak.

Seyis, gerçek bir ‘Mandıra Filozofu’ olarak, sadece yolları ve şehirleri değil, insanların kalplerini ve zihinlerini de geziyor. Ve biz de bu kısa, ama dolu dolu geçen buluşmanın ardından, Milas’ta bıraktığı izleri, hikayeleri ve düşünceleri ile yollarını gözlüyor, belki de bir gün yolumuzun kesişeceği o eski bisikletin peşine düşüyoruz.

Egeli Seyyah ve Mandıra filozofunun yaptı röportaj sizlerle;

Haber

Haber

Haber

Bakmadan Geçme