Kömür ocaklarına karşı savunulan Akbelen Ormanları’nda 4 bin yıllık tarih iddiası
Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy'de bulunan Akbelen Ormanı'na Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YK Enerji) tarafından yapılmak istenen kömür ocağında geçmiş dönem uygarlıklarına ait olduğu iddia edilen arkeolojik kalıntılar bulundu.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’na Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YK Enerji) tarafından yapılmak istenen kömür ocağında geçmiş dönem uygarlıklarına ait olduğu iddia edilen arkeolojik kalıntılar bulundu.
Köylülerin avukatı İsmail Hakık Atal Akbelen Ormanı’nda yeni çıkan arkeolojik buluntular ve daha önceki Işıkdere Mahallesi ile ilgili kanuni uygulamalarından kaynaklanan bu fiili durum nedeniyle Limak’ı, müzeyi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı UNESCO’ya ve ICOMOS’a (Uluslar arası Anıtlar ve SİT’ler Konseyi) şikayet edeceklerini söyledi.
Muğla’nın Milas ilçesine bağıl İkizköy’de Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YK Enerji) AKbelen ormanlarının ve zeytinliklerinin kömür ocağına dönüşmemesi için 700 gündür çadır nöbeti tutan çevreci ve köylüler Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal ile kömür havzasında arkeolojik kalıntıları belgelediklerini belirttiler.
KAMULAŞTIRMA ADI ALTINDA GASP VAR
Avukat Atal, bulunan kalıntıların doğal bir şekilde oluşamayacak kadar düz bir şekilde kesildiğini ve neredeyse kesin olarak bunların geçmiş uygarlıklara ait olduğunu ve daha önce Işıkdere Mahallesi’nin kamulaştırılmasına değinen Atal, mahallenin kamulaştırma kılıfında gasp edildiğini söyledi ve ekledi: “Burada daha önce Işıkdere mahallesini kamulaştırmışlardı, daha doğrusu kamulaştırma kılıfı altında gasp etmişlerdi. Şu anda Türkiye’de kamulaştırma ismi altındaki işlemler halkın mülksüzleştirme politikasının bir aparatı olarak kullanılıyor ve halkın mülkiyeti şirketler lehine gasp ediliyor. Şu andaki sistem tamamen buna çanak tutacak, bunu ayarlayacak şekilde tasarlanmış.”
TARİHİ CAMİYİ VE EVLERİ YOK ETTİLER
Atal,2022 yılının son aylarında hem içerisinde 200-300 yıllık taş evler bulunan Işıkdere Mahallesi hem de üzerindeki tarihi camiyi yıktıklarını belirterek “ Mahallenin yıkımı ardından Bizans, Roma ve Karya dönemlerine ait arkeolojik kalıntılar çıktığını biliyoruz. Bu kalıntıların Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu’na göre taşınmaz kültür varlığı olduğunu ve yerinde sergilenmesi gerekir. Aslında kanuna göre taşınmaz kültür varlığı olan kalıntıların Ören’e götürüldüğü söyleniyor. Zannediyorum buradan çıkarttıkları şeyleri çalıyorlar gibi geliyor. Yani bir şekilde buradaki tarihi varlıkları ne yaptıklarını bilmiyoruz. Satıyor olmasalar bu kadar hassas davranacaklarını hiç düşünmüyorum” iddialarında bulundu.
UNESCO’ya ve ICOMOS’a Şikayet Edilecek
Avukat Atal, Akbelen Ormanın’da Anayasa’nın 10’uncu maddesinin ihlal edildiğini söyledi. Anayasa’nın 10’uncu maddesine göre hiçbir zümreye, hiçbir sınıfa imtiyaz tanınamaz ve kanun önünde herkes eşittir. Buna karşın Atal, “Muğla Milas’ta ve Türkiye’de her yerinde termik, maden, nükleer sermayesi imtiyazlı” derken, Limak İÇTAŞ’ın eylemlerinin hukuksuzluğunun altını çizdi. Bu doğrultuda Muğla 1. İdare Mahkemesi heyeti ve İzmir Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi heyeti hakimlikten atılmaları talebiyle Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şikayet edildi ancak cevap alınamadı.
Atal, Akbelen Ormanı’nda yeni çıkan arkeolojik buluntular ve daha önceki Işıkdere Mahallesi ile ilgili kanuni uygulamalarından kaynaklanan bu fiili durum nedeniyle Limak’ı, müzeyi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı UNESCO’ya ve ICOMOS’a şikayet etmeyi planladıklarını da ifade etti.
Kaynak: Anter Haber