- Haberler
- Kültür Sanat
- Milas'ın Ortasındaki Mezar Taşı: Tarihi Bir Değer mi Unutulmuş Bir Miras mı?
Milas'ın Ortasındaki Mezar Taşı: Tarihi Bir Değer mi Unutulmuş Bir Miras mı?
Tarihin tozlu sayfalarından günümüze uzanan bir sır… Atatürk Bulvarı'nın ortasındaki Şeyh Şüşteri Hazretleri mezar taşı, gerçekten bir mezarı mı işaret ediyor, yoksa sadece bir sembol mü? Halkın ve akademisyenlerin tartışmaları yeniden alevlendi! Tarihi mirasa sahip çıkılıyor mu, yoksa unutulmaya mı terk edildi? İşte detaylar…
Muğla’nın Milas ilçesinde Atatürk Bulvarı’nın orta refüjünde yer alan gizemli mezar taşı, yeniden gündemde. Üzerinde “Şeyh Şüşteri Hazretleri” yazılı olan ve halk arasında büyük bir merak uyandıran bu taşın gerçek bir mezarı mı işaret ettiği, yoksa sadece sembolik bir yapı mı olduğu sorusu uzun yıllardır tartışılıyor. Ancak son dönemde ulusal basının da dikkatini çeken bu konu, hem yerel halkın hem de akademisyenlerin tepkisiyle yeni bir boyut kazanmış durumda.
Şeyh Şüşteri Kimdir? Tarihi Kişiliği ve Kültürel Mirası
14. yüzyılda yaşadığı düşünülen Şeyh Şüşteri, halk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Türk gölge oyununun temel taşlarından biri olan Hacivat ve Karagöz’ün anlatı geleneğini şekillendirdiğine inanılan bu figür, kültürel miras açısından büyük bir değer taşıyor. Ancak Milas’ta bulunan ve ona atfedilen bu mezar taşı, onun yaşamıyla ilgili kesin bir bilgi sunmaktan çok uzak.
Uzmanlar, Şeyh Şüşteri’nin hayatı hakkında kesin kayıtların bulunmadığını, ancak Anadolu’da halk hikâyeciliği ve meddahlık geleneğinin gelişiminde önemli bir rol oynadığına dair güçlü kanıtlar bulunduğunu belirtiyor. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan Karagöz-Hacivat geleneğinin kökeni konusunda birçok teori ortaya atılsa da, Şeyh Şüşteri’nin adı sık sık bu mirasın taşıyıcılarından biri olarak anılıyor.
Mezar Taşının Sırrı: Gerçek Bir Mezar mı, Yoksa Sadece Bir Sembol mü?
Milas’ın en işlek caddelerinden birinin ortasında, refüjde yer alan mezar taşı, sadece tarihi meraklılarının değil, gündelik hayatta bu yoldan geçen herkesin ilgisini çekiyor. Ancak işin en ilginç yanı, bu taşın altında gerçekten bir mezarın olup olmadığının belirsizliği.
Tarihçiler ve akademisyenler, taşın yalnızca sembolik bir yapı olduğu görüşünde birleşiyor. Milas’ta yapılan çeşitli kazı ve araştırmalar, taşın altında herhangi bir mezar bulunmadığını ortaya koyuyor. Buna rağmen, bazı yerel halk inanışları taşın gerçek bir mezarı işaret ettiğini savunuyor.
Milas Kültür ve Sanat Derneği’nden tarihçi Dr. Cengiz Karadayı, bu konuda şu açıklamayı yaptı:
"Mezar taşı, büyük ihtimalle Şeyh Şüşteri’nin anısını yaşatmak için buraya yerleştirilmiş. Ancak onun burada gömülü olduğuna dair hiçbir somut kanıt yok. Bu tür sembolik mezarlar, Anadolu’da pek çok önemli isim için inşa edilmiştir. Fakat böyle bir kültürel değerin refüjde, trafik gürültüsü içinde kalması büyük bir sorundur."
Tepkiler ve Tartışmalar: Mezar Taşı Yer Değiştirmeli mi?
Milas halkı ve akademisyenler, yıllardır bu mezar taşının kaderine terk edildiğini düşünüyor. Hem tarihi bir figürün anısını yaşatan bir yapı olması hem de Milas’ın kültürel kimliğine katkıda bulunması nedeniyle taşın bulunduğu konum büyük eleştirilere maruz kalıyor.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz, bu konudaki görüşünü şu sözlerle dile getirdi:
"Böyle önemli bir figürün hatırasının bir refüjde, arabaların egzoz dumanları içinde unutulmaya terk edilmesi son derece üzücü. Eğer gerçekten Şeyh Şüşteri’ye atfedilen bir mezar taşı varsa, bu bir kültürel miras olarak değerlendirilmelidir. Gerekirse uygun bir alana taşınmalı ve daha iyi korunmalıdır."
Vatandaşlardan Ragıp Güzel ise taşın mevcut haliyle yeterince dikkat çekmediğini söylüyor:
"Kimse bu taşın farkında değil. Eğer gerçekten önemli bir tarihi figürü temsil ediyorsa, daha anlamlı bir noktaya taşınıp, üzerine bilgilendirici bir levha konulmalı. Şu haliyle kimse ne olduğunu bilmiyor, sadece ilginç bir taş gibi duruyor."
Milas’ın Kültürel Değerleri Göz Ardı mı Ediliyor?
Milas, Latmos Dağları’ndan, antik Mylasa kentine kadar uzanan zengin bir tarihi mirasa sahip. Ancak birçok kültürel öğenin yeterince korunmadığı ve tanıtılmadığı yönünde eleştiriler mevcut. Milas’taki bu mezar taşı tartışması, aslında daha büyük bir sorunun yansıması olarak görülüyor: Tarihi mirasın korunması ve doğru şekilde sunulması gerekliliği.
Şeyh Şüşteri’nin mezar taşı, belki de Anadolu’da kaybolmaya yüz tutmuş birçok kültürel mirasın sembolü haline gelmiş durumda. Eğer yerel yönetimler ve ilgili kurumlar bu konuya eğilmezse, Milas’ın ortasındaki bu tarihi taş, bir süre sonra tamamen unutulabilir.
Tarihçiler, kültür insanları ve yerel halk, bu taşın yalnızca bir sembol değil, Milas’ın kimliğinin bir parçası olduğunu hatırlatıyor. Peki, yetkililer bu konuda adım atacak mı? Yoksa Şeyh Şüşteri’nin mirası, modern hayatın ve trafik akışının arasında kaybolmaya devam mı edecek?
Haberin videosunu izlemek için tıklayınız
Bakmadan Geçme





